Ultrason ile gebeliğin değişik dönemlerinde bebek ve anne hakkında değerli bilgiler ediniriz. Gebeliğin başlangıcında; gebeliğin varlığı, yerleşimi, bebeğin canlı olup olmadığı anlaşılır. Daha sonra gebelik yaşı saptanır. Hekimlikte gebelik yaşı hesaplanmasında, annenin son adetinin ilk günü başlangıç olarak kabul edilir. Örneğin 28 günde(4 haftada) bir adet gören kadının adeti 2 hafta gecikmiş ise 4 hafta+2 hafta : 6 haftalık gebelik olduğu söylenir. Oysa bebeğin adetin birinci gününde oluşması mümkün değildir. Dört haftada bir adet gören kadında genellikle 14. Günde yani 2. Haftanın sonunda yumurtlama olur. Yani 6 haftalık gebelik dediğimizde; bebeğin gerçek yaşı aslında 4 haftadır. Özellikle yeni evli çiftlerde; ilk yumurtlamada hamilelik gerçekleşmesi durumunda hekimin söylediği gebelik yaşı evlilik tarihinden öncesini düşündürerek anne ve babanın kafasını karıştırabilmektedir. O halde gebelik yaşını hesaplarken neden yumurtlamanın gerçekleştiği, bebeğin oluştuğu tarih kullanılmaz? Bunun nedeni; kadınlar adet tarihlerini kolayca söyleyebilirler, ama ne gün yumurtladıklarını genellikle söyleyemezler!
Gebeliğin 11-13. Haftaları arası bebeğin ense kalınlığına bakılır. Bazı kromozomal hastalıklarda ense kalınlığının normalden fazla olması önemli bir bulgudur. En sık görülen doğumsal kromozom anomalilerinden mongolizm(trizomi 21) tanısında bu inceleme çok önemlidir. Ense kalınlığı ölçümünü rutinde genellikle kadın hastalıkları ve doğum uzmanları kendileri yapmakta, ikili ve üçlü kan testleri ile birlikte değerlendirmektedir. Bu dönemde bebeğin baş, gövde, kollar, bacaklar gibi yapıları da incelenir.
Gebeliğin 17-23. Haftaları arasında ayrıntılı gebelik ultrasonu(anomali taraması) yapılır. İkinci düzey ultrason olarak da adlandırılan bu inceleme perinatoloji uzmanları veya obstetrik US deneyimi olan radyodiagnostik uzmanları tarafından yapılır. Ayrıntılı inceleme standart olarak iki boyutlu ultrason ile yapılır. Bazen gerek duyulduğunda dört boyutlu görüntülerden yararlanılabilir. Uygulamada, dört boyutlu ultrason çoğunlukla bebeğin yüzünün, ellerinin, ayaklarının görüntülenmesi için kullanılmaktadır. Bebeklerinin yüzünü görmek anneyi ve babayı mutlu etmektedir. Dört boyutlu ultrason ile iyi kalitede bebek fotoğrafları elde edilebilmesi; bebeğin yüzünün pozisyonuna ve yüzünün önünde yeterli miktarda sıvı bulunmasına bağlıdır. En güzel dört boyutlu görüntüler genellikle 24-28 haftalar arası elde edilmektedir. Gebeliğin 30. Haftasından sonra göreceli olarak sıvı miktarı azaldığı için dört boyutlu görüntülerin arzu edilen kalitede olması zorlaşır. Ayrıntılı incelemede bebeğin baştan ayağa kadar, görülebilecek tüm organları değerlendirilir. Bebeğin içinde yüzdüğü amnion sıvısının miktarına bakılır. Tüm ultrason incelemelerine rağmen doğumsal kusurların ancak %70 i anne karnında saptanabilmektedir.
Renkli doppler ultrason anne ve bebekte bazı damarların kan akımlarının incelenmesi yöntemidir. Genellikle, bebekte gelişme geriliği saptandığında bu yönteme başvurulur. Annede yüksek tansiyon saptanması ve diğer bazı durumlarda da renkli doppler ultrason istenebilir. Merkezimizde ayrıntılı ultrason için gelen hastalarda rutin olarak bu inceleme de yapılmaktadır.
Gebeliğin ilk 2-3 aylık döneminde, inceleme karından yapılacak ise annenin idrarını tutarak gelmesi istenir. Transvajinal olarak bakılacak ise idrar tutmaya gerek yoktur. Gebeliğin sonraki dönemlerinde ise düşük tehdidi, kanama gibi durumlarda rahim ağzının değerlendirilebilmesi için annenin idrar tutması istenir. Bu durumlar dışında, rutin gebelik ultrasonunda annenin idrar tutması istenmez.
Sosyal Sayfanız’da bizi Sonomar Ultrason olarak beğenin ...